elveda

ben yine yollara koyuluyorum
seni her bulamadıkça,
kendimi bir nebze daha fazla kaybediyorum
içimdeki sevgiyi zehirleyerek öldürüyorum
ve korkuyu ayaklarımın altına alarak
ona işkence çektirmeye çalışıyorum.
yalnızlığın tasvirini 
buz gibi suların nefes alışverişimi 
kesmesiyle anlamaya çalışıyorum.
        banyodaki kırık, küçük ve dolaplı bir aynaya
        her sabah "ben kime dönüştüm" diye soruyorum 
işte buncacık zamanda 
paldır küldür gökyüzü benim başımda
hortumlar, fırtınalar 
kasırgalar, depremler ve volkanik patlamalar 
aldığım yaralar ve yanıklar 
        gördüğüm işkence ve korku dolu rüyalar 
        hapistim ben aslında nice yıllar 
        bedenler, bedenler ve kirli eller 
öleceğini bilen ve buna rağmen öldüren 
öldürmekle kalmayıp öldürten 
        insana kendi kendini katlettiren 
        çokça olaylar ve kişiler 
kişilerin yol açtığı trajik senaryolar
olaylar zincirinin her zaman sonu olan
ve hiçbir zaman nedeni anlaşılmayan
korkunç kilit noktaları
- kilit noktaların tamamında başrol ben -
her daim mağdur ve yenilmez bünyem 
kendi kendine silah çeken güzel anılar
kendi kendini katleden,
katleden...
katletmemiz gereken hepimizin,
mutluluğu olanaksız kılan
bazı duygularıma tek neden.
kuzey denizinin suyu yine çekildi 
işte ortada bütün günahlarım 
        keşfedemediğim duygularım
        ve yuvam diye bellediğim ülkeler
avucumda canımın son damlaları
yakında terk edeceğim bu diyarları
kimsenin içinde bir yara olarak kalmayacağım
sileceğim bu dünyadan
teker teker, bana dair bütün anıları
sen de her şeyi yoluna koyarsın
ben yokken belki ara ara göğe bakarsın
unutma, varken var olmadım sende asla
yokken de kalmayacağım içinde
ne bir yıl, ne de bir dakika; elveda.







Comments

Popular posts from this blog

uçurumun kenarında

turgut uyar ve palyaço ile söyleşi

yok