yok

Kim ki serin sabahlarda
Kahvemi soğuk içmeme laf eden anlayışsız,
Ya da yağmurlu günlerde
Islanmamı engelleyen kim?
Fırtınalar suratıma çarparken
Ben eve varmayı düşünmedim ki
Ey hayat,
Ben eve varmayı değil,
Ben devrilmemeyi düşünürdüm hep!
Aynı rüzgarlar sakinleşip,
Tatlı tatlı okşarken yanaklarımı
Ben havalar güzel diye sevinemezdim ki
Ben,
Ne zaman yağmur yağacak diyenlerden olurdum hep...
Sevgili hayatım, 
Sen bunları okurken ben çok uzakta olabilirdim.
Bileklerim melankolik ve durgun bir dizinin
Hem ağlatan, hem korkutan;
Bir çivi gibi akıllara kazınan intihar sahnesi gibi
Oluk oluk akabilirdi ahımı alan insanların hayatına,
Ve yine aynı insanlar üzülmezdi belki
Bu mutlu sona,
Kurtuluşuma...
Oysa ben ne kadar arzulardım
Ses getirmeyi insanların hayatına trajik bir şekilde,
Belki de şiirlerim, bu sahneden sonra değer görür;
Yayılırdı çektiğim acı dilden dile.




Comments

Popular posts from this blog

uçurumun kenarında

turgut uyar ve palyaço ile söyleşi