öldüğünü gördüm
Ruhlarımız, ne kadar yaşlanmıştı?
Yağmur yağdıkça dertlerimiz
Arınırlar mıydı detaylardan,
Yoksa o detaylar,
Toz ve çamur gibi yapışır mıydı ağırdan?
Orhan Veli'nin kastettiği havalar,
Tam da bu havalar mıydı yoksa?
Zira ne zaman yağmur damlaları
Tenimden yavaşça kaymaya başlasa,
Hayatım anlatılmak için beni dürtüyor.
Hayatım da her zaman sakladı kendini
Bugüne kadar.
Aynı benim gibi, okuyordu bildiğini.
''Biter, her şey!'' diyordu.
Neler biterdi?
Sahiden, biten neydi ki?
''Biten'' diye fısıldıyordu içimdeki şeytan
''Biten, senin ömrün, içindeki merhamet.''
Geceleri gözlerimin içine bakarak uyandırıyorlardı beni
Yüzlerce şeytan vardı etrafımda sanki
Onların yavaş ve sakin nefesleriyle uyanıyordum kabuslarımdan,
Binlerce nefes, tam da kulağımın dibinde.
İçiyorlardı - ruhumu - yudum yudum.
Uyuduğum zamanlarda da,
Rüyalarıma giriyorlardı, gözlerimin içi
Gözlerimin içi
Gözlerim...
Açamıyordum, gözlerimi.
Her baktığımda binlerce şeytanla göz gözeydim!
Sanki içimdeki depremler ve fırtınalar
Bir aylık gündeme adaydı haber programlarında.
İçimde yaşadığım binlerce doğal afet,
Zehir, dokularımda yaşayan zehir kanıma geçiyordu.
Bitiyordum galiba, şeytanların dediği gibi.
Hayatımdı -gerçekten- biten.
Comments
Post a Comment